7 Aralık 2019 Cumartesi

Çekim Yasası: Soruların Gücü Adına



Soru sormak oldukça yüksek enerjili bir eylemdir. Soruların gücü ile zincirleri kırabiliriz. Soru sormak insana farklı bakış açıları katar. Çekim yasasına göre sorduğumuz soruların cevabını hayat mutlaka bize yaşatır. Bu nedenle sorduğumuz soruları özenle seçmeliyiz. Kaliteli sorularla, kaliteli cevaplar alabiliriz. Veya olumsuz sorularla kalitesiz bir yaşam sahibi olabiliriz. Soruların gücü ne demektir? Kaliteli sorular nasıl olur? Sorularımızın cevabını mutlaka alır mıyız? Bu soruların cevabını yazımızın devamında alacağınız gibi tüm sorularınızın cevabını da hayatta mutlaka alacaksınız. Nasıl mı? Gelin hep beraber görelim.

Soruların Gücü Nasıl Olur?
Çekim yasasına göre merak ve korku duygularının enerjisi oldukça yüksektir. Ve bu duygularla yaydığımız enerji mutlaka karşılığını görür İşte bu duygulardan merak duygusunun kelimelere dökülmüş hali sorulardır. Merak ettiklerimiz, öğrenmek istediklerimiz için sorular sorarız. Soruların gücü kullanılarak alınacak cevaplara kapı açmış oluruz. Hayatta tekamül yasası var. Yani her şey mükemmele yaklaşmaya meyillidir. Olgunlaşmaya doğru gider. Bir çocuk düşünelim. Hayatı sorularla tanımaya çalışır. Bu ne? Bu neden böyle? Niçin böyle oldu? Ve birçok soru. Bu soruların cevabını öğreninceye kadar sorar. Çevresinden mutlaka onun cevabını alır. Ve hayatı öğrenmeye başlar. Bizler de bugüne kadar yaşadığımız hayatı değiştirmek dönüştürmek istiyorsak, yeni bir hayata başlamak istiyorsak, doğru sorular soralım. Fakat kaliteli ve doğru sorular sormamız çok önemli. Yoksa aynı hayatı yaşamaya devam ederiz. Değişim için sorularımızı değiştirelim. Soruların gücü sandığımızdan da fazla. Her sorumuzun cevabı var. Ve biz bunları yaşıyoruz yani hayat sorularımızın cevabını bize yaşatarak veriyor. Ancak biz farkında olmuyoruz. Burada amacımız farkındalığımızı artırarak sorularımıza gelen yanıtları görmek. Evet işte sorumun cevabı diyebilmek. Bununla beraber doğru sorular sorarak hayatımızı iyiye yönlendirebilmektir. Bunları farkındalığı yüksek biçimde izlemeye başladığımızda gelen cevaplar bizi şaşkınlığa sokacaktır. Ah işte sorumun cevabı geldi diye Sevinç çığlıkları atabiliriz.

Doğru Soru Nasıl Olur?

Soruları doğru ve yanlış sorular olarak ikiye ayırabiliriz. Evet evet cevapları değil soruları ayırıyoruz ikiye. Çünkü soruyu nasıl sorarsak, gelen cevap sorumuza uygun olacaktır. Yaşadıklarımızın birçoğu belki de yanlış sorularımızın cevaplarıdır. Mesela ben nerede yanlış yaptım? Neden olumsuzluklar hep beni buluyor? Neden bu kadar şanssızım? diye isyan dolu soruların yanıtları da sorulara uygun olacaktır. Ya da çocuk böyle mi yetiştirilir? Bu nasıl anne babalık? gibi eleştiri dolu sorularda o anne babalığın nasıl olduğunu bize de yaşatarak cevabını verecektir. Soruların gücü muhteşemdir. Yine insan böyle bir hatayı nasıl yapar? Bunu nasıl yaparsın? gibi küçümseyici sorular aynı veya benzerini yaşatarak cevaplandırılacaktır. Bize o hataların nasıl yapıldığını yaşatarak gösterir. Mesela küçük bir çocuk, anne bu ne? der. Annesi ateş der, sıcak der. Sıcak ne demek? der çocuk. Annesi elini tutup sıcak bir şeye dokundurur ve sıcağı öğretir. Sorusunun cevabını yaşatarak verir. Çocuk ilk cevabı algılayamamıştır. İşte hayat da sorularımızın cevabını yaşatarak öğretir bize. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin dediği gibi;
Deme niçin bu böyle,
Yerindedir o öyle.
Bak sonuna sabreyle.
Görelim mevla neyler,
Neylerse güzel eyler.


Hayatta hiçbir şey boşuna değildir. Abes değildir, tesadüf değildir. Her şey yerli yerindedir. Yaşanan şeyler öyle olması gerektiği için yaşanmıştır. Ve bu olumsuzlukları yükselme rampası olarak kullananlar buradan çıkabilir. Gelin biraz da soruların gücü ile neleri güzelleştirebiliriz onlara bakalım. Güçlü sorular sorarak neleri değiştirebiliriz? Belki de tüm hayatımızı. Bu durumdan daha iyi bir duruma geçmem için neler mümkün? Bu durumu nasıl fırsata çevirebilirim? Buradan almam gereken ders nedir? Bu ve bunun gibi sorular bizleri çözüme yaklaştıracaktır.  Hayatımızın iyiye gitmesini de sağlayacaktır. Soruların gücü elbette bu kadarla sınırlı değil. İstediğimiz şeye ya da amaç ve hedeflerimize yönelik sorular soralım. Üniversite sınavını kazanmak için neler mümkün? İyi bir iş bulmam için neler mümkün? Bu sorunu nasıl çözebilirim.  İnanırmısınız, birgün otobüste oturacak yer bulamadım ve çok yorgun olduğum bir anda sordum. Sorumun oturabilmek için neler mümkün dedim. Bir iki dakika içinde ön tarafta bir koltuk boşaldı. Ayakta bekleyen pek çok insan var ve ben en arkadayım. İşte sorumun cevabı dedim. Kalabalıkta boş koltuğa yürüdüm ve oturdum. Sanki benim için rezerve edilmişti. Bunun gibi daha bircok konuda sorular sormaya ve cevaplarını görmeye başladım. Sorularımızın cevabının gelmesi soruya ve amaca bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Benim sorumun cevabı bir iki dakika da geldi ama üniversite sınavını kazanmak isteyen bir öğrencinin cevabı bir yılı bulabilir. Yani cevabın gelme süresi değişkenlik gösterebilir. Cevabını alamadığımız soruları ara ara tekrar sorabiliriz. Ancak geçen sürede yine bizim hayrımızadır. Şartların olgunlaşması için bu süre gerekiyor olabilir. Bizim olgunlaşmamız için bu süre gerekiyor olabilir. Kaybettiğimiz bir şeyi ararken dahi soruların gücü yardımımıza yetişir. Aslında farkında olmadan kullanıyoruz soruların gücünü. Aradığımız şey için, nereye koydum ben bunu? diye sorup işte buradaymış, diye cevapladığınmız olmuştur hepimizin. İşte bu soruları farkındalıkla ve kaliteli bir şekilde sormalıyız. Nasıl soru soracağımızı bilmiyorsak, daha kaliteli sorular sorabilmem için neler mümkün? diye sorabiliriz.


Sorulara Cevap Verme
Burada dikkat edilmesi gereken püf nokta şudur. Soruyu sorup bırakıyoruz. Bilinçaltımızın ve zihnimizin soruyu yanıtlamasına izin vermiyoruz. Soruda kalıyoruz. Sonrasında soruyu unutuyoruz. Yani onunla meşgul olmuyoruz artık. Sor ve bırak. Çünkü evrende sorumuza yanıt olabilecek sonsuz sayıda ihtimaller var. Ve Yüce Yaratıcımızın hazinesi sonsuz geniş. Bu genişlik ve sayısız ihtimaller içinden biri bizim cevabımız olacakken biz bunu sınırlandırıyoruz. Cevap veriyoruz. Kısıtlı zihnimiz ve şartlandığımız düşünce kalıplarımızla engelliyoruz kendimizi. İyi bir iş bulmam için neler mümkün? diye sorup bırakıyoruz. Hayat bize bunun için nelerin mümkün olduğunu gösterecektir. Oysa biz bunu cevaplandırırsak bilinçaltımız bunun mümkün olmadığını ya da çok zor olduğunu söyleyebilir. İhtimallerin kapısını daha açmadan kapatacaktır. Bu nedenle zihnimizin cevaplamasına izin vermeden sorup bırakıyoruz. Sonra onunla hiç ilgilenmiyoruz. Adeta olsa da olur olmasa da olur rahatlığını yaşıyoruz. İşte bu serbest bırakma cevabın bize gelmesini sağlayacaktır.

Eğer şu anki hayatımızdan memnun değilsek bir şeyleri değiştirme vakti gelmiş demektir. Değişimi kabullenmiyorsak o zaman şikayetlenmeye de hakkımız yok. Hayatımızı değiştirmek istiyorsak gelin hayatımızı soru yağmuruna tutalım. Daha başarılı olmam için neler mümkün? İyi bir anne olmam için neler mümkün? Nasıl iyi bir iş bulsbilirim? Güzel ve sağlıklı bir şekilde zayıflayarak kilo vermem için neler mümkün? Sorun, sorular sorun. Sordukça daha iyiyi bulduğunuzu göreceksiniz. Cevapları aldıkça teşekkür edin ve daha çok sorun. Kısacası sorunsuz bir hayat için doğru soruları sorun.
                                         ÜLKÜ TOKUL

17 yorum:

  1. Dogru soru dogru cevap👍

    YanıtlaSil
  2. Hocam ellerine sağlık. Bu yontem ile bir haftadir yitik olan eşyamı buldum .Allahin izni ile

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel olmuş ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel olmuş ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  5. Soru sormak tabii ki çok önemli ama esas önemli olan alacağın cevap çok güzel bir konuya dokunmuşsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru sorular kendine uygun cevaplari getirir...

      Sil
  6. Mutlu, huzurlu, başarılı dünya ve ahiret hayatı için ne mümkün

    YanıtlaSil
  7. Emeğine ve ellerine sağlık bizi çok güzel bigilendirdiginiz için

    YanıtlaSil
  8. Çok güzeldi. Bana da yeni ufuklar açtı. Eline sağlık Ülkü.

    YanıtlaSil
  9. Emeğinize sağlık. Yazılarınız hayata daha farklı bakmama sebep oluyor. Teşekkürler 👏👏👏

    YanıtlaSil
  10. Doğru soruyu sormak...hayata farklı bakmak

    YanıtlaSil

Masumiyet ve Beyaz renk

Beyaz, renk bilimciler tarafindan bir renk olarak görülmez. Tüm renkleri yansıtır. Temizliğin masumiyetin ve saflığın simgesi olan beyaz...