31 Aralık 2019 Salı

Zekanın rengi sarı



Sarı renk enerji ve coşku rengidir. Bu rengi hayatınıza soktuğunuzda mutluluğu, enerjiyi neşeyi hayatınıza almış olursunuz. Solar Pleksus çakrasının çalışmasında da etkili olan sarı rengin enerjisi mutluluğunuza mutluluk katacaktır.


Sarı rengin olumlu etkileri
Başarı ve motivasyon rengidir. Beynin sol lobunun çalışmasına etkisi olan sarı renk, zeka ,zihin faaliyetlerini artırmaktadır. Sarı rengin enerjisi duygularla değil, mantıkla karar verilmesini sağlar. Çocuklar, öğrenciler ders çalışırken ortamlarında sarı renkli objeler bulundururlarsa konsantrasyonları artacağı için başarıları da artacaktır. Dikkat artırıcı bir etkisi vardır. Çocukların kalemi, kalem açacağı, kalemliği, silgisi sarı renk olabilir. Okullarda, sınıflarda sarı rengin enerjisi çocuklarda olumlu etkiler oluşturacaktır.


Sarı umutları artırır. Güneşin rengidir sarı. Güneş ışığı ile nasıl mutlu oluyorsanız, sarı renk öyle mutluluk verir bizlere. Serotonin yani mutluluk hormonu salgılanmasını sağlar. Böylece mutlu olan çocukların öğrenme gücü ve başarıları artar. Sarı rengin enerjisi yöneticilik duygularını güçlendirir. İlhamı artırır. Azim, bereket, iyimserlik duygularını artıran sarı rengin enerjisi dozunda kullanılması gereken bir renktir. Soğuk günlerde kullanırsanız ısıtıcı etkisinden dolayı ısınabilirsiniz. Ancak sıcak günlerde sarı renk daha da sıcaklık hissedip bunalmanıza neden olabilir.

Sarı renk nerelerde kullanılmamalı?
Sarı renk bütün renkler de olduğu gibi dozunda kullanılmalı. Özellikle çocukların odalarında, kıyafetlerinde baskın şekilde kullanılmaması gereken bir renktir. Zaten enerji dolu olan çocuklar sarı rengin enerjisi ile daha da çok enerji dolarlar ve sürekli hareket haline geçebilirler. Huzursuzluk duyabilirler tamamen sarı ortamlarda. Sürekli hareket halindeki çocuk ise öğrenmede kayıplar yaşayabilir. Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm'ın yeni doğan torununun  üzerindeki sarı renkli örtüyü değiştirmesi buna güzel bir örnektir. Altın sarısı, bal rengi, bakır tonları olumlu enerjilere sahiptir. Koyu tonların kullanılması durumunda ise hırs ,gerginlik ve korku duygusu tetiklenebilir.

Sarı rengi görmek istemeyen kişiler için şeker hastalığı şüphesi ya da safra taşı olma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Sarı rengin enerjisini dengelemek için eflatun kullanmak doğru olacaktır. Beyaz renkle enerjisini artırabilirsiniz. Siyahla enerjisini azaltabilirsiniz. Sarıyı tamamen yoğun olarak kullanmaktan kaçınmak doğru olacaktır.   Sarı geçiciliğin rengidir. O nedenle taksilerin rengi sarıdır. Yine sarı hüznün ve özlemin de rengidir.


  Takı ve aksesuarlarda, fular, çanta, iç çamaşırı ya da çoraplar gibi az miktarda kullanmak da etkisini gösterecektir. Sarı renkli gıdalar tüketmek güzel olur. Limon, ananas, muz bu gibi gıdalarda yine sarı rengin enerjisini almamız da etkilidir. Beyinde serotonin hormonunun salgılanmasında da etkisi olacaktır.

  Kısacası sarı rengin enerjisi ile bir çok şeye meydan okuyabilirsiniz. Coşku ile harekete geçmek için enerji istiyorsanız sarı renkte fazlasını bulabilirsiniz. Zekanıza zeka, başarınıza başarı katmak için hayatınızda sarı renge yer açın.
                                Ülkü TOKUL

30 Aralık 2019 Pazartesi

Kırmızının muhteşem enerjisi


Kırmızı renk aşkın, tutkunun, ihtirasın rengidir. Aynı zamanda kök çakramızın rengidir. Hayatınıza kırmızı rengin enerjisi girdiğinde muhteşem değişimi farkedeceksiniz. Kırmızı çok yüksek enerjili bir renktir. Kendinizi yorgun halsiz hissediyorsanız kırmızı rengin enerjisi sizi muhteşem bir enerji ile dolduracaktır. Cesaret, kendine güven, pozitif sevginin rengidir. Aşkın gerçek sevginin rengidir. Cinsel hayatıda olumlu etkiler. Birbirini seven insanlar bu nedenle birbirine kırmızı güller verirler. Kırmızı giyen kişiler toplantılarda son kararı söyler. Ben güçlüyüm, ben kontrol edenim, kendimden eminim mesajı verirler.


Kırmızının sağlığımıza etkileri
Kırmızı kan rengidir. Dolayısıyla kansızlıkta, kan hücrelerini artırıcı etkisi vardır. Karaciğerin kan üretimini uyarır. Toksik maddelerin deri ve diğer yollarla vücudumuzdan uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Adrenalin üretimini artırır. Düşük tansiyonlu kişilerin tansiyonunu yükseltir. Kırmızı sıcak bir renktir. İştah açıcı renktir. Birçok fastfood firması kırmızıyı yoğun şekilde kullanır.


Kırmızı rengin olumsuz etkileri
Kırmızı rengin enerjisi tansiyonu yükseltir. Bu nedenle yüksek tansiyon hastaları bu rengi dikkatli kullanmalı ya da hiç kullanmamalı. Yine kalp hastalarının, sara hastalarının, astım hastalarının kullanması pek tavsiye edilmez. Ayrıca çok sinirli gergin agresifseniz kırmızı rengin enerjisi sizi daha da sinirli yapabilir. Trafikte kırmızı renk araba kullanan kişilerin daha sinirli ve agresif olduğu gözlenmiştir. Kırmızı sıcak bir renktir. Ateş rengidir. Bu nedenle ateşli bir hastalık geçirenler bu renkten uzak durmalıdır. Karar vermeyi hızlandırıcı etkisinden dolayı kırmızı kullanılan yerlerde hızlı karar verilir. Bu rengin kullanıldığı dükkan fastfood gibi yerlerde harcama yaparken dikkatli olunmalıdır. Evlerde yoğun ve abartılı şekilde kırmızıyı kullandığınızda negatif enerjiyi de çekmiş olabilirsiniz. O evdeki kişiler sinirli agresif saldırgan olabilir.


Kırmızıyı nasıl kullanmalı
Her şeyde olduğu gibi kırmızı da dengeli ve ölçülü kullanılmalı. Başka renklerle dengelenmeli. Kırmızı rengin enerjisi, turkuaz ile dengelenip olumsuz enerjisi azaltılır. Beyazla pozitif enerjisi artırılır. Siyahla enerjisi düşürülebilir. Kırmızıyı hayatımıza sokmak demek baştan aşağı kırmızı giyinmek demek değildir. Evinizi mobilyalarınızdan halınıza perdenize kadar kırmızıya dönüştürmek değildir. Giydiğiniz kırmızı bir kıyafeti turkuaz aksesuarlar ya da beyaz bir fular veya siyah renk başta bir kıyafetle dengeleyebilirsiniz. Yüzük, küpe, kolye çorap, iç çamaşırı ya da fularanızda da kırmızıyı kullanabileceğiniz gibi evinizde bir süs eşyası bir vazoda da kırmızıyı kullanabilirsiniz. Eğer çok yemek yemek istemiyorsanız mutfağınızda kırmızı kullanmaktan kaçının. Yatak odalarında yoğun kırmızı kullanılırsa uykusuzluğa yol açabilir. Kırmızı renkli besinler ve gıdalarda yine vücudumuza aynı şekilde yüksek enerji verirler.


Kırmızı muhteşem bir enerji kaynağıdır. Hayatınızda yeni baslangıçlar için kırmızı rengin enerjisi olmazsa olmazınız olmalı. Aşk, tutku, sevgi ve enerji dolu bir hayat için kırmızıyı dünyanıza alın. Ne demişler? "Kırmızı olsun, beş fazla olsun".

29 Aralık 2019 Pazar

Renklerin enerjisi ile enerjimiz artsın



Bilindiği gibi kainatta her şeyin bir enerjisi, titreşimi, frekansı vardır. Kokunun, sesin, renklerin, mekanların, bitkilerin, hayvanların, duyguların, kelimelerin ve insanların bir enerjisi vardır. Bunları birbirinden ayıran titreşimleri, frekanslarıdır. Aslında renkler, sesin görünen halidir. Frekansları farklıdır. Madde düşünce enerjisinin görünen formudur. Bunun farkındalığı arttığı zaman hayatımızdaki enerji sahibi tüm varlıkları daha bilinçli kullanabiliriz. Böylece hem kendimizi hem çevremizdekileri mutluluğa, huzura kavuşturabiliriz.

Dünyamızı renklendirelim
 Işığı bir prizma ile yedi renge ayırabiliriz. Bu renklerin her birinin frekansları farklıdır. Gökkuşağı bilindiği gibi yedi renkten oluşur. Sarı, turuncu, mavi, yeşil, kırmızı, mor, lacivert renkler. Bu renkler doğada bulunan renklerdir. Bu renklerin her biri bir çakramıza tekabül etmektedir. Aynı zamanda gözümüzle gördüğümüz her bir renk bir salgı bezimizin çalışmasını etkilemektedir. Çakralarımızın her birinin rengi vardır. Kök çakra kırmızı, göbek çakra turuncu, solar Pleksus sarı, kalp çakra yeşil pembe, boğaz çakra mavi, alın çakra indigo mavisi tepe çakra mor. Kısacası doğadaki renklerin enerjisi bir çakramıza karşılık gelmektedir. Dolayısıyla o çakramızla veya çakramızın karşılığı olan yedi salgı bezimiz ile alakalı organlarımızı etkilemektedir.


Nedir bu salgı bezleri ve onları etkikeyen renkler? Kırmızı  böbrek üstü bezlerini etkiler. Turuncu renk üreme ve eşey bezkerini etkiler. Sarı rengin enerjisi pankreasin calışmasını etkiler. Yeşil renk timüs bezini, mavi renk tirit bezlerini etkiler. İndigo mavisi hipofiz bezini etkilerken, mor renk de efifiz bezini etkiler. Renklerin enerjisi muhteşemdir. Onları bilinçli ve dengeli kullandığımızda hayatımızdaki değişimleri hepimiz fark edebiliriz.

Renk terapisi
Renklerin enerjisi yüzyıllar öncesinde Uzakdoğu'da biliniyor ve kullanılıyordu. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan renklerin enerjisi, günümüzde de tüm dünyada bilim konusu oldu. Renk bilimi ile renkler artık daha bilinçli kullanılmaya başlandı. Hastalıkların tedavisinden tutunda okulların, lokantaların, hastanelerin, hatta fastfood, toplantılar ve önemli kararların verilmesi ile ilgili ortamların ve hatta reklamlarda dahi renklerin enerjisi bilinçli olarak kullanılmaktadır. Sosyal medyada ağırlıklı kullanılan renkler, bankaların renkleri tesadüfen mi seçilmiştir sizce?


Renk terapisi hangi hastalıklarda, hangi renklerin kullanılabileceğini ya da kullanılmaması gerektiğini de belirler. Doğada var olan renkler bizlere neler hissettiriyor? Masmavi bir deniz ve masmavi gökyüzü yada yemyeşil bir orman hangi duygulara sokuyor bizleri? Güneş ışığı, gelinciğin kırmızısı, menekşenin moru kışın, yağan beyaz kar, portakalın turuncusu hiçbiri boşuna değildir. Evrende hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır. Her birinin bir görevi bir yaratılış amacı vardır. Yoksa bu koskoca kainat tek renkte de olabilirdi. İşte bizlerin görevi de her şeyin yaratılış amacını bulmak ve o amaca uygun kullanmaktır. Var olan her şey hayata hizmet etmektedir. Bizlerin de hayata hizmet etmemiz için her varlığı amacına uygun kullanmamız gerekmektedir.


  Gelin farkındalığımızı artırarak renkleri, sesleri, kelimeleri ,duyguları, kısacası tüm varlığı bilinçli bir şekilde kullanalım. Renkleri hayatımıza alalım, rengarenk bir dünyada yaşayalım.
                                                    Ülkü TOKUL

23 Aralık 2019 Pazartesi

Reiki ile çakra uyumlama



Çakralar, evrensel yaşam enerjisinin vücudumuza giriş noktalarıdır. Çark ve tekerlek anlamına gelen çakralar huni şeklindedir. Vücudumuzda yedi ana çakra vardır. 21 yan çakra 3.000 in üzerinde üçüncü çakra vardır. Bu çakralar stres, affedememe, üzüntü, keder, kazalar, travmalar gibi birçok nedenle görevini yapamaz hale gelirler.  Vücudumuzdaki organların karşılığı enerji bedenimizdeki çakralarıdır. Çakralardaki enerji akışındaki bozukluk fiziki ve bedenimizdeki organlarımızı da etkileyebiliyor. Ve hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Bu nedenle çakralarımızın temizlenmesi dengelenmesi uyumlanması gerekir. Çakraların ikişerli olarak uyumlanması gerekir. Çünkü çakralarımızın bazıları negatif bazıları pozitiftir. Bu temizleme yöntemlerinden bir tanesi de reiki metodudur.



Reiki ile çakra uyumlama
Evrensel yaşam enerjisini çakralardan tam alabilmek için çakra uyumlaması yapılmalıdır. Reiki ile çakra uyumlaması da başlamadan önce Pamuklu hafif ve rahat kıyafetler giyilmelidir daha sonra Sessiz bir ortamda rahat edebileceğimiz bir pozisyon alabiliriz öncelikleri uygulamasına başlamadan niyet etmeliyiz Niyet ettim Allah'ım Şafi isminin nuru ile şifalanma ya çakralarımı uyumlama ya ve tüm bedenimin sağlıkla dolmasına diyebiliriz ya da kendimize göre farklı cümleler oluşturabiliriz Allah'ın Şafi isminin nuru aksın veya Reiki akmaya başladığında diyebiliriz .Daha sonra taç çakramızdan giren beyaz bir ışığın tüm bedenimizi doldurup toprağa aktığını ve bizi beyaz bir enerji balonunun içine aldığını hayal edebiliriz. Bir sonraki adımda ise bir elimizi alın çakrası üzerine, diğerini kök çakramız üzerine koyarak 5 dakika bekleyelim. Bekleme esnasında nefesimizi takip ederek anda kalalım. Hayalimizde beyaz bir ışığın kök çakramızdan girerek bu çakramızı döndürdüğünü hayal edelim. Ve çakralarımızın hızlandığını daha parlak hale geldiğini imgeleyelim. Daha sonra 2 ve 5 numaralı çakraların yani cinsel çakra ve boğaz çakrasının üzerine ellerimizi koyarak yine aynı şekilde bekleyelim. Son olarak 3 ve 4 numaralı çakraların yani solar pleksus ve kalp çakramızın üzerine ellerimizi koyarak 5 dakika bekliyoruz ve onları uyumluyoruz. Reiki uygulaması bittikten sonra bol su içmemiz tavsiye edilmektedir.


Kısacası reiki enerjisi var olan bir enerjidir. Bir dine mensup değildir. Herkesin istifade edebileceği çakraları uyumlama da kullanabileceğimiz reiki, hayatımızın her alanında kullanılabilir. Özel bir eğitime gerek kalmadan özel yeteneklere sahip olmayı gerektirmeden herkes tarafından kullanılabilir. Sadece farkındalığımız olsun yeter.
                                               ÜLKÜ TOKUL

22 Aralık 2019 Pazar

Reiki Nedir?



Reiki, Japonca bir kelime olup her yerde bulunan evrensel yaşam enerjisi anlamına gelir. Bir iyileştirme tekniğidir. Doğrudan tedavi etmez. Ancak doktor tedavisinin yanında yardımcı bir tekniktir. Reikide evrensel enerjiyi, şifacı olan kişinin kendine ya da ikinci kişiye aktarmada aracı olması durumu vardır. Reiki nelere iyi gelir? Reiki nedir? Reiki uygulamasının yan etkisi var mıdır? Reiki'yi kimler yapabilir? sorularının cevaplarını merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

Reiki nedir ne değildir? 
Evrensel bir enerjidir. Reiki bir din değildir. İnsanlar nasıl hangi dini inanca mensup olursa olsun Allah'ın nimetlerinden havasından suyundan istifade edebiliyorsa Şafi isminin nurundan da istifade edebilir. Bu evrensel yaşam enerjisini kullanabilir. Bunun için özel bir yeteneğe de gerek yoktur. Bizim inançlarımıza göre Allah'ın Şafi isminin tecellilerinin ve Allah'ın nurunun hafif bir niyetle sorunlu kişiye ya da yere akmasına vesile olmaktır. Bizdeki Allah'ın Şafi isminin tecellilerinin Japoncasıdır. Kişi hangi dinden olursa olsun bu Nurdan yararlanabilir şifacı olabilir. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellemin ellerine Felak ve Nas surelerini okuyup üfleyerek tüm bedenini sıvazlaması şifacı olduğuna bir örnektir. Hz İsa'nın da bir şifacı olduğu bilinen bir gerçektir. Yine Anadoluda Fatıma anamızın eli tabiri hz. Fatma'ya itafen onun elindeki enerjiye berekete şifacılığa dikkat çekilmektedir. Ancak asla şifayı verenin kendileri olduğunu iddia etmişlerdir. Sadece vesiledir şifayı veren Allah'tır. Yani bizlerde Reiki enerjisini kullanırken bunu asla kendimizden bilmemeliyiz. Egomuzu şişirme meselesi. Yoksa benlik girdabında kayboluruz. Daha büyük sorunlara yol açıp kendi kişiliğimizi kaybetmemek için bizlerin bu enerji aktarımında sadece bir kanal bir aracı olduğumuzu aklımızda tutmalıyız.

Reiki Nelere İyi Gelir?
Reiki uygulamasının bilinen bir zararı veya yan etkisi yoktur. Reiki isteyen herkes uygulayabilir. Nerelerde kullanılır diyorsanız işte cevabı. Reiki istediğiniz her yerde kullanılabilir. Fiziksel rahatsızlıklarda kullanılır. Ancak bu fiziksel rahatsızlıkların asıl nedenleri ve psikolojik nedenleri bulunup onlar iyileştirilmeden geçici bir rahatlama sağlansada hastalık tekrarlayabilir. Bu nedenle sorunun kökenine inmek gereklidir. Reiki baş ağrısı, anksiyete, mide bulantısı, depresyon gibi birçok psikolojik rahatsızlıkta uygulanabilir. Çakralarda oluşan tıkanmalara karşı reiki yapabilirsiniz. Tabii yine bu rahatsızlıklarında nedenleri araştırılarak tedavi edilmelidir. Tabii ki reiki uygulayabileceğiniz yerler bunlarla sınırlı değil.

Mesela mekanların olumsuz enerjiden temizlenmesinde de kullanılabilir. Çünkü mekanlarda olumsuz enerjiler olabilir. Sizden önce yaşamış kişilerden kalma olumsuz enerjileri de mekanlar barındırabilir. Bununla ilgili Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin de tavsiyesi vardır. Büyük azaplarla helak edilmiş bir topluluğun daha önce yaşadığı bir yerden geçerken su içilmemesini söylemesi buna güzel bir örnektir. Yaşadığımız evlerde de yerlerde de bizden önce neler yaşandığını bilemeyiz. Onun için reiki uygulayarak temizleyebiliriz. Bir kimse ile aranızdaki ilişki de problem mi var? Reiki uygulaması ile ilişkinizi düzeltmeniz mümkün. Hatta geçmişte yaşamış olduğunuz olumsuz olayların veya travmaların etkisini azaltmak ya da tamamen yok etmek içinde reiki çalışması yapabilirsiniz. Her çeşit sorun için reiki yapabilir olumluya çevirebilirsiniz. Yediğiniz yemeğe bu enerjiyi aktarabilirsiniz. Allah ile irtibatınızda sorun varsa yine şifa enerjisini kullanabilirsiniz para ile ilişkinizde problem varsa reiki uygulayabilirsiniz.
Reiki nasıl uygulanır? Uygulaması oldukça kolaydır. Bilinen bir yan etkisi veya zararı yoktur ancak yine de tedavisi devam eden bir rahatsızlığınız varsa reiki uygulamasından önce doktora danışmalısınız.

Reiki Nasıl Uygulanır?
Uygulama öncesi nefes egzersizleri ile rahatlama sağlayın. Sonra niyet ederek enerjiyi davet edin. Daha sonra sorun her nerede ise ona odaklanıp hayalinizde oraya bir enerji aktığını hayal edebilirsiniz. Bu niyet, odaklanma ve hayal etme zaten enerjiyi oraya aktaracaktır. Bunu dokunabileceğiniz şeylere dokunarak da yapabilirsiniz. Uzaktaki birine enerjinin akttığını hayal ederek de yapabilirsiniz. Yani enerjinin her şeye aktığını düşünerek hayal ederek gerçekleştirebilirsiniz. Kalabalık bir ortama girdiğinizde oradaki herkese yaşam enerjisinin aktığını hayal ederek kendinizi olumlu enerjiye kodlayabilirsiniz. Annenizle, çocuğunuzla sorun yaşıyorsanız pembe bir enerjinin sizin ilişkinize akıp iyileştirdiğini düşünebileceğiniz gibi yediğiniz yemeğin üzerine elinizi tutup enerjinin aktığını da düşünebilirsiniz. Bizim inançlarımız da zaten bunu yapıyoruz. Besmele çekip dualar okuyup Allah'ın Şafi isminin nurunu davet ediyoruz. Özellikle de dışarıda, lokantada, pastanede yenilen yiyeceklere reiki uygulaması yapılması iyi olur. Çünkü bunu hazırlayan kişilerin negatif enerjileri de bu yiyeceklere büyük olasılıkla geçmiştir. Arındırmak güzel olacaktır. Para ile ilişkiniz bozuksa niyet edip hayalinizde saf enerjinin ilişkinize aktığını düşünebilirsiniz.

Çakralarınızı temizlemek içinde reikiyi kullanabilirsiniz. Ancak bunu bir sonraki yazımızda ayrıntılı olarak yazacağız. Reiki yaparken topraklama yapmayı unutmamak gerekir. Yani topraklama yapmak ayaklarımızı direk toprağa basmak demektir. Ama bunu yapamıyorsak yani gerçekten ayaklarımızı toprağa değdiremiyorsak davet ettiğimiz enerjinin bacaklarımızdan ayaklarımıza toprağa negatif enerjiyi gönderdiğini hayal etmek iyi olacaktır. Reiki uygulaması esnasında rahat ve pamuklu giysiler giyilmesi uygun olur. Sonrasında ise bol su içilmeli. İyileşme sürecinde devam eden günlerde vücudun içindeki olumsuzlukları farklı şekillerde vücuttan attığını görürseniz şaşırmayın. Bu gribal bir enfeksiyon olabileceği gibi sivilce ya da baş ağrısı olarak da kendini gösterebilir. Bunlar iyileşme ataklarıdır. Ancak hiçbiri de olmayabilir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki Reiki kainatta var olan yaşam enerjisidir. Allah'ın Şafi isminin tecellileri ve Allah'ın nurudur. Bu nuru, enerjiyi kullanarak şifalanmak ya da şifalanmaya aracı olmak size bağlı. Bu enerji zaten var tek yapacağınız niyet etmek, odaklanmak, hayal etmek.
                                                      ÜLKÜ TOKUL

19 Aralık 2019 Perşembe

Çakra Temizliği



Çakralar vücudumuzdaki enerji merkezleridir. Evrensel enerjiyi vücudumuza aktarırlar. Çakraların tıkanması gibi durumlarda vücudumuza yeterli yaşam enerjisi giremediği için çeşitli fiziksel ruhsal ve zihinsel problemlerle karşılaşabiliriz. İşte bazı rahatsızlıklar bizde varsa bir veya birkaç çakramız dengesini kaybetmiş ya da fonksiyonunu tam olarak yerine getiremiyor olabilir. Bu rahatsızlıklara bakarak hangi çakramızın kapalı olduğunu bulabiliriz. Vücudumuzda 7 Ana çakra vardır. Bu çakralar kendi bulundukları alandaki organları ve sistemleri etkiler. Bir salgı bezi ile alakalıdır. Dolayısıyla bu çaklardaki problem o salgı bezi ile alakalı organları da etkileyecektir. İşte biz çakralarımızın kapalı olup olmadığını tespit ettikten sonra bu çakralarımızı açabilir ve temizleyebiliriz. Çakraları temizlemek nasıl olur? Bu işlemler nelerdir? Yazımızın devamında bulabilirsiniz.

1- Kök çakra
Rengi kırmızıdır. Boşaltım organlarını idare eder. Bu organlardan birinde problem yaşıyorsak ya da maddi konularda sıkıntımız varsa kök çakramızda problem olabilir. Göstermemiz gereken duygu kabullenme, yani herkesi olduğu gibi kabullenmeliyiz. Bizi üzen ve öfkelendiren olaylar veya kişileri kabul etmeliyiz. Onlara kızmak yerine, onların küçüklük hallerini göz önüne getirip empati yapabiliriz. Çocukken yaşadıkları sevgisizliği, gördüğü şiddet ve hakaretleri düşünüp empati yapabiliriz. Böylece onları kabul edilebiliriz. Sevgi verebiliriz. Öfke zehirdir. Bu zehirde vücudumuzu zehirler. Bu nedenle kabul etmeli, affetmeliyiz. Kök çakra temizligi için affedebilmek önemlidir. Geçmişe takılmamalıyız. Yine, kök çakranın rengi kırmızı olduğu için kırmızı renkli kıyafetler veya eşyalar kök çakramızı çalıştırmaya yardımcı olur. Turp, havuç, pancar gibi toprak altında yetişen besinlerde kök çakraya iyi gelir. Kök çakra temizliği toprak kullanıldığında müthiş olur. Kök çakramız toprakla ilgili olduğu için, ayaklarımızı toprağa basmak, doğa yürüyüşleri yapmak hatta ağaca sarılmak çakramızı temizlememize yardımcı olacaktır. Reiki, aromaterapi, meditasyon, nefes egzersizleri gibi çeşitli yöntemler de çakramızı dengeler.

2-Sakral çakra - Cinsel çakra
Rengi turuncudur. Eşey bezleri ile ilgilidir. Cinsel organları ve cinsel işlevleri yönetir. Dalak ve pankreas ile ilgilidir. Para ile ilgili konular da bu çakradan kontrol edilir. Sakral çakra iyi çalışmıyorsa parasal sıkıntımız olabilir. Duygusal olarak hissediyorum olumlaması yapabiliriz. Turuncu renkleri kıyafetlerimizde ve eşyalarımızda kullanabiliriz. Havuç, portakal, mandalina gibi turuncu renkli besinler tüketmek de iyi gelecektir. Enerjiyi bloke eden duygu, suçluluk ve değersizlik duygusudur. Kendimizi ve başkalarını suçlamaktan vazgeçmeliyiz. Bu çakra üreticilik ve karar verme ile ilgilidir. Aynı zamanda para ile ilgili sıkıntımız varsa bu çakranın düzenli çalışmadığını bilmeliyiz. Ve bol su içmediğimiz gelsin aklımıza. Sakral çakra temizliği su ile ilgilidir. Yine kendimizi suçluluk duygusu ve değersizlik duygusu içinde buluyorsak su içmemiz gerektiğini hatırlayalım. Bu çakra aktifleştikçe paranın hayatımıza akışı da kolaylaşacaktır.

3-Solar pleksus çakrası
Rengi sarıdır. Karaciğer, böbrek üstü bezleri ve sindirim sistemi ile ilgilidir. Öfke, açgözlülük, hırs gibi duygular bu enerjiyi bloke eder. bu çakra diyaframı da etkiler. Bu nedenle diyafram nefesi ve nefes egzersizleri karın çakramız için iyi gelecektir. Bunun için bir dakikada alacağımız nefes sayıları mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Sarı rengi hayatımızda kullanabiliriz. Ananas, limon, kavun, sarı elma gibi sarı renkli gıdaları tüketmeliyiz. Karaciğer endokrin bezdir. Öfke duygusunun zararı karaciğerde en çok görülür. Zehirleri temizlemek için karaciğerimizin sağlıklı olması şarttır. Karaciğer için de pancar veya pancar suyu iyi gelir. Japon Turbu, Yogi çayı karaciğerin çalışmasında etkili olacaktır. Empati, cesaret, irade bu çakra ile ilgilidir. Solar Pleksus çakra temizliği için sarı renkli güneşte durmak iyi gelecektir. Zeten bir  diger ismide güneş sinir ağı olan çakramızı biraz aktifleştirerek güneşli günlerde egzersiz ve spor yapmak da çakramızı dengeye getirir.

4-Kalp çakrası
Bu çakra koşulsuz sevgi ile ilgilidir. Rengi yeşil ve pembedir. Timus bezinin yanında bulunur. Kalp çakrasında bir dengesizlik varsa sevgi alma ya da vermede sorunlar oluşabilir. Sevecekse bile koşullu ve şartlı severiz. Kişilerin yaptıklarına geçmişe takılmamak, onları affedebilmek, kalp çakramızı iyileştirecektir. Unutmayalım affetmek o kişilere iyilik yapmak değil kendimize iyilik yapmaktır. Çakranın fazla çalışmasında ise panikle depresyon eğilimi olur. Az çalışıyorsa korku, kendine acıma, hali olur. Korku bu çakrayı kapatabilir. Kalp çakrası için yeşil sebzeler iyi gelir. Kalp çakra temizliği için yeşil alanlarda doğa yürüyüşleri dengeye getirmede etkilidir. Kıyafet ve eşyalar da yeşil kullanabiliriz.

5- Boğaz çakrası
Boğaz çukurunda bulunan bu çakra dış dünya ile iletişimimizi etkiler. Rengi turkuaz rengi yani mavidir. Tiroid bezinin yanındadır. Dürüstlük duygusunu etkiler. Olumsuzluk olduğunda yalan söyleme, kendini ifade edememe, iletişimde problemler yaşama oluşabilir. Boğaz, ağız, çene, dişler, omuzlar, kulaklarda sorun varsa yine boğaz çakrasında sorun olabilir. boğaz çakra çakra temizliğinde güzel ve olumlu cümleler kullanmak iyi gelecektir sesli şarkı söyleyebiliriz Rengi mavi olduğu için mavi bir gökyüzüne bakarak zaman geçirmek güzel olur mavi renk kıyafetler ve eşyalar bu çakramız A iyi gelecektir bol su içmek boğaz çakramızı dengelemede yardımcı olur istiyorum ve ben varım egzersizleri yapılabilir boyun hareketleri ihmal edilmemelidir nefes egzersizleri ise boğaz çakramızı dengelemeye yardımcı olacaktır
6- Alın (üçüncü göz çakrası)
Alın bölgesinde iki kaşın arasında bulunan bu çakranın rengi çivit mavisidir Hipofiz bezini etkiler. Sezgisel güçleri idare eder. Eğer çakrada dengesizlik varsa kişi olumsuz fikirler üretmede oldukça yeteneklidir. Dış dünyayı suçlama eğilimi vardır. Sezgi gücü gerçekten önemli bir güçtür. Bu çakra temizliği için geceleri gökyüzü altında uzanmak iyi olacaktır. Deniz göl kenarlarında yürüyüş yapmak, egzersizler alın çakrasını dengelemeye yardımcı olur. Meditasyon, yoga, dua ve inzivalar oldukça etkilidir. İndigo mavisi kıyafetler giyebiliriz. Alin çakrası hafızayla akakalıdır. Yumurta, ıspanak, süt ürünleri, balık yulaf kuruyemişler hafızaya iyi gelir.

7- Taç çakra (Tepe çakrası)
Hipofiz bezi ile ilişkili olan taç çakra mor ve beyaz renktir. Maneviyatla, saf bilinç ile ilişkilidir. Evrenin enerjisi vücudumuza bu çakradan girmektedir. Mutluluk hissi bu çakra ile algılanır. Taç çakra
bütün çakralarla ilgilidir. Kader acı tepe çakramızın enerjisini bloke eden olumsuz duygular ve hislerdir. Taç çakra temizliği için "rahatım, huzurluyum, Allah benimle beraber" olumlamalarını söyleyebiliriz. Uzun süreli sessizlik bu çakrayı aktifleştirmede etkilidir. Yine, tam oruç tutmak ve su orucu tutmak iyi gelir. Mor yada beyaz renkli kıyafetler ve mor renkli eşyalar taç çakramızı aktifleştirilebilir. Herkesin kendi inançlarında olan ritüelleri, ibadetleri yapması içe dönüş taç çakra temizliğinde oldukça önemlidir.
                                               ÜLKÜ TOKUL

14 Aralık 2019 Cumartesi

Çakralar ve Hastalıklar


Vücudumuzda çoğunluğu omurgamız üzerinde dizilmiş yedi ana çakra bulunur. Bu çakraların adları, yerleri ve görevleri vardır. Vücudumuzdaki enerji merkezleri olan çakraların kapanması veya tıkanması bazı fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabilir. Vücudumuzdaki çakraların isimleri ve çalışmadığında meydana gelebilecek sorunları yazımızın devamında bulabilirsiniz. Çakraların adları ve yerleri
şu şekildedir;

1- Kök çakra
Bu çakra kuyruk sokumunun tam ucunda yer alır. Rengi kırmızıdır. Kök çakramız iyi çalışıyorsa dünyaya iyi bir şekilde kök salarız. Bu çakra güçlü bir enerjiye sahiptir. Maddi durumumuzuda idare eden kök çakradır. Eğer maddi ve parasal sıkıntılar yaşıyorsak kök çakramız kapalı olabilir. Bu çakra sağlıklı çalışıyorsa dış dünyaya kolay uyum sağlarız. Kendimizi güvende hissetmemizi sağlar. Aidiyet duygumuz bu çakra ile alakalıdır. Bu çakranın enerjisini bloke eden korku enerjisidir. Kök çakra da sorun varsa kilo alma problemleri görülebilir. Sindirim problemleri, kabızlık, direnmeler ile karşılaşabiliriz. Cinsel organları böbrekleri omuriliği etkiler. Bedenimizdeki kemikler ve tüm sert yapıyı kontrol eder. Kemik iliğini kontrol eder. Bağışıklık sisteminde problem varsa yine bu çakra ile alakalı olabilir. Genel sağlık çakrasıdır. Elementi topraktır.

2- Sakral çakra
İkinci çakra olan sakral çakra, göbek deliğinin hemen altındadır. Rengi turuncudur. Bu çakra hayatı korumakla alakalı olup aile ilişkilerini, aile bağlarını ve aile sorumluluğunu etkiler. Maddi konular, mükemmelliyetçilik duygusu, üreme sistemi, idrar sistemleri, cinsel organlar, yumurtalıklar, erbezleri, böbrek, mesane ve alt sırt sorunları bu çakranın tıkanması ile alakalıdır. Kısırlık, prostat, rahimle ilgili problemler bu çakranın sağlıklı çalışmaması ile ilgilidir. Cinsel isteksizlik, diyabet, yüksek tansiyon, kas krampları bu çakradan kaynaklanan problemlerdir. Sçluluk duygusu sakral çakranın enerjisini bloke eden duygudur. Elementi sudur.

3-Karın çakra ( Sindirim çakrası)
Solar Pleksus çakra da denilen bu çakra göbek deliğinin 3 parmak üstünde yer alır. Rengi sarıdır. Bu çoakradan gelen enerji ile yeteneklerimizi yönetebiliriz. Düşüncelerimizin beden üzerindeki etkisi ile ilgilidir. Burada enerji akışında problem olduğunda gastrit, ülser, mide, safra kesesi, dalak, pankreas gibi organlarda problem görülebilir. Göz ve görme olayları da bu çakra ile alakalıdır. Amaçlarımıza erişme isteği, sosyal yaşama uyum, öz saygımız ve empati yeteneğimiz yine bu çakra ile ilintilidir. Aşırı yorgunluk yaşıyorsak ve kendimizi depresyonda hissediyorsak karın çakramız tıkanmış olabilir. Utanç duygusu bu çakranın enerjisini bloke eden duygudur. Elementi ateştir.

4-Kalp çakrası (Sevgi çakrası)
Göğüs kafesimizin tam ortasında kalp hizasındadır. Rengi yeşildir. Ancak pembe de bu çakranın enerjisi ile aynı frekanstadır. Sevginin bulunduğu çakradır. Az çalışıyorsa sevgi yoksunluğu görülebilir. Dengeli çalışıyorsa kendini ve insanları seven herkesi olduğu gibi kabul eden bir insan oluruz kendinizi mutlu huzurlu sevgi dolu hissediyorsak çakramız sağlıklı çalışıyor demektir bu çakranın enerjisini bloke eden ise keder duygusudur. Kalp çakrası sağlıklı çalışmıyorsa öfke, kıskançlık yaşıyor olabiliriz. Akciğer hastalıkları, astım, solunum yolu rahatsızlıkları yine bu çakramızı iyi çalışmadığını gösteren belirtilerdir. Kalp sorunları, verem gibi hastalıklar yine bu çakramızın  iyi çalışmaması ile ilgilidir. Sevgi görmeden büyüyen çocuklar ileride alkol ve uyuşturucu bağımlısı ya da şiddet eğilimli olabilirler. Bağımlılıklar kalp çakrasın da sorun olduğunu gösterir. Elementi havadır.

5-Boğaz çakrası
Köprücük kemiği üzerinde, boğaz çukurunda yer alır. Rengi açık mavidir. Ses telleri, konuşma yeteneği, işitme faaliyetleri ve çene ile ilgili rahatsızlıklar bu çakra enerjisi ile ilgilidir. Duygu ve düşüncelerini ifade edememe, kekemelik, işitme problemleri ile ilgili sorunlar bu çakranın tıkanıklığını gösterir. Tiroid bezi sorunları ve yalan söyleme gibi alışkanlıklar da bu çakranın iyi çalışmadığını göstergesidir. Boyun, boğaz ve ağız ve ilgili sorunlar, diş gıcırdatmalar, bu çakranın enerjisinin dengesinin bozulduğunda olur. Elementi eter.

6- Alın çakrası ( Üçüncü göz çakrası)
Son omur hizasında alında yer alır. İki kaşın ortasından, iki parmak yukarısında yer alır. Rengi indigo mavisidir. Hipofiz bezi üzerinde yer alır. Hipofiz bezi ise temel salgı bezidir. Bu çakra, sezgileri, düşünce sağlığını ve farkındalığı yönetir çok çalışırsa aşırı hayalci olunabilir. Ortamda olmayan şeyler görülebilir. Az çalıştığında ise manevi eksikliğe hayal gücünün az çalışmasına neden olur. Yorgunluk sinirsel rahatsızlık, migrende yine bıçaklanan düzensiz çalışmasından meydana gelir elementi yoktur.

7-Taç çakra (tepe çakra)
Başımızın en üstünde bulunur. Bebeklikte bıngıldağımızın olduğu yerdedir. Ruhani hayatı idare eder. Rengi menekşe rengidir. Beyaz - altın sarısı olarak da kabul edilir. Evrendeki enerjiyi  aldığımız yerdir. Bu çakranın açılmasıyla diğer çakralardaki tıkanıklıklar da açılır. Dini inanışlarımız, Allah inancımız, Allah'a teslimiyetimiz bu çakra ile ilgilidir. Taç çakra, epifiz bezinin işlevi ile alakalıdır. Taç çakranın iyi çalışması evrenle uyumumuzu etkiler. Bu çakra enerjisi bloke olursa stres, endişe, baş ağrısı, ölüm korkusu, yalnızlık hali hissedilir. Kişi kendini boşlukta ve amaçsız hisseder. Dünya malına aşırı bağlılık ve öğrenme güçlüğü yaşanabilir. Bu çakra ilahi gücü temsil eder.
                                             ÜLKÜ  TOKUL

13 Aralık 2019 Cuma

Çakralar Enerji Merkezleri



Bedenimizde bulunan yaşam enerjisi noktalarına çakra denir. Ateş çarkı veya tekerlek anlamında kullanılır. Tasavvufta ise latifeler (letaifler) olarak bilinir. Kadim metinlerde yedi mühür olarak adlandırılır. Bu noktalar yaşam enerjisinin bedenimize giriş noktalarıdır.



Çakra Nedir?

Çakra, vücudumuzdaki enerji merkezleridir. Büyük çoğunluğu omurgamız üzerinde dizilmiştir. Bunlar belli hormonal salgı bezleri, endokrin bezler ile büyük sinir ağları üzerinde bulunur. Auramızla bağlantıları olan çakralarımız, zamanla yaşanılan olumsuzluklar ve negatif enerjiler ile kapanabilir. Tabii bu kapanmalar ve tıkanmalar neticesinde vücudumuzda çeşitli enerji dengesizlikleri meydana gelebilir. Çakralar görevini tam yapamazlar. Bu da fiziksel ve ruhsal bedenimizde çeşitli rahatsızlıklar olarak kendini gösterebilir.

Çakralarımız nelerdir?

Vücudumuzda 7 adet ana çakra mevcuttur. Bunların isimleri ve temsil ettikleri renkleri kısaca şöyle sıralayabiliriz.
1- Kök çakra: Kırmızı renktir.
2- Sakral çakra: Turuncu renktir.
3- Solar Pleksus çakrası: Sarı renktir.
4- Kalp çakrası: Yeşil renktir.
5- Boğaz çakrası: Mavi renktir.
6- Üçüncü Göz çakrası: İndigo rengidir.
7- Taç çakra: Menekşe rengidir.

Çakra açılır mı?

Çakralar çeşitli nedenlerle tıkanabilir. Fonksiyonunu kaybedebilir. Ama merak etmeyin bu çakraları tekrar açmak mümkün. Ancak tabii ki bu çakraların bir uzman eşliğinde açılması en güzelidir. Fakat kapanan çakraların mutlaka açılması gereklidir. Çünkü gerekli olan enerjiyi vücudumuza alamazsak, pek çok fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklar ile karşılaşabiliriz. Bunun için çakra temizleme uygulamaları yapılabilir. Yediğimiz yiyeceklerden, giydiğimiz kıyafetlerin rengine, yapacağımız çalışmalara kadar pek çok yöntem çakra açma metodu olarak kullanılmaktadır.

Çakralarımız tamamen kapanmadan kendimizi fark edelim. Görevini yapamaz hale gelmiş olanlarını tespit edelim ve onları tekrar aktif hale getirelim. Yaşam kalitemizi yükseltelim. Günümüzde pek çoğumuzda çakra kapanması yaşanmaktadır. Çakralarla ilgili ayrıntılı açıklamalar için gelecek olan yazılarımızı takip edebilirsiniz.
                                             ÜLKÜ TOKUL

7 Aralık 2019 Cumartesi

Çekim Yasası: Soruların Gücü Adına



Soru sormak oldukça yüksek enerjili bir eylemdir. Soruların gücü ile zincirleri kırabiliriz. Soru sormak insana farklı bakış açıları katar. Çekim yasasına göre sorduğumuz soruların cevabını hayat mutlaka bize yaşatır. Bu nedenle sorduğumuz soruları özenle seçmeliyiz. Kaliteli sorularla, kaliteli cevaplar alabiliriz. Veya olumsuz sorularla kalitesiz bir yaşam sahibi olabiliriz. Soruların gücü ne demektir? Kaliteli sorular nasıl olur? Sorularımızın cevabını mutlaka alır mıyız? Bu soruların cevabını yazımızın devamında alacağınız gibi tüm sorularınızın cevabını da hayatta mutlaka alacaksınız. Nasıl mı? Gelin hep beraber görelim.

Soruların Gücü Nasıl Olur?
Çekim yasasına göre merak ve korku duygularının enerjisi oldukça yüksektir. Ve bu duygularla yaydığımız enerji mutlaka karşılığını görür İşte bu duygulardan merak duygusunun kelimelere dökülmüş hali sorulardır. Merak ettiklerimiz, öğrenmek istediklerimiz için sorular sorarız. Soruların gücü kullanılarak alınacak cevaplara kapı açmış oluruz. Hayatta tekamül yasası var. Yani her şey mükemmele yaklaşmaya meyillidir. Olgunlaşmaya doğru gider. Bir çocuk düşünelim. Hayatı sorularla tanımaya çalışır. Bu ne? Bu neden böyle? Niçin böyle oldu? Ve birçok soru. Bu soruların cevabını öğreninceye kadar sorar. Çevresinden mutlaka onun cevabını alır. Ve hayatı öğrenmeye başlar. Bizler de bugüne kadar yaşadığımız hayatı değiştirmek dönüştürmek istiyorsak, yeni bir hayata başlamak istiyorsak, doğru sorular soralım. Fakat kaliteli ve doğru sorular sormamız çok önemli. Yoksa aynı hayatı yaşamaya devam ederiz. Değişim için sorularımızı değiştirelim. Soruların gücü sandığımızdan da fazla. Her sorumuzun cevabı var. Ve biz bunları yaşıyoruz yani hayat sorularımızın cevabını bize yaşatarak veriyor. Ancak biz farkında olmuyoruz. Burada amacımız farkındalığımızı artırarak sorularımıza gelen yanıtları görmek. Evet işte sorumun cevabı diyebilmek. Bununla beraber doğru sorular sorarak hayatımızı iyiye yönlendirebilmektir. Bunları farkındalığı yüksek biçimde izlemeye başladığımızda gelen cevaplar bizi şaşkınlığa sokacaktır. Ah işte sorumun cevabı geldi diye Sevinç çığlıkları atabiliriz.

Doğru Soru Nasıl Olur?

Soruları doğru ve yanlış sorular olarak ikiye ayırabiliriz. Evet evet cevapları değil soruları ayırıyoruz ikiye. Çünkü soruyu nasıl sorarsak, gelen cevap sorumuza uygun olacaktır. Yaşadıklarımızın birçoğu belki de yanlış sorularımızın cevaplarıdır. Mesela ben nerede yanlış yaptım? Neden olumsuzluklar hep beni buluyor? Neden bu kadar şanssızım? diye isyan dolu soruların yanıtları da sorulara uygun olacaktır. Ya da çocuk böyle mi yetiştirilir? Bu nasıl anne babalık? gibi eleştiri dolu sorularda o anne babalığın nasıl olduğunu bize de yaşatarak cevabını verecektir. Soruların gücü muhteşemdir. Yine insan böyle bir hatayı nasıl yapar? Bunu nasıl yaparsın? gibi küçümseyici sorular aynı veya benzerini yaşatarak cevaplandırılacaktır. Bize o hataların nasıl yapıldığını yaşatarak gösterir. Mesela küçük bir çocuk, anne bu ne? der. Annesi ateş der, sıcak der. Sıcak ne demek? der çocuk. Annesi elini tutup sıcak bir şeye dokundurur ve sıcağı öğretir. Sorusunun cevabını yaşatarak verir. Çocuk ilk cevabı algılayamamıştır. İşte hayat da sorularımızın cevabını yaşatarak öğretir bize. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin dediği gibi;
Deme niçin bu böyle,
Yerindedir o öyle.
Bak sonuna sabreyle.
Görelim mevla neyler,
Neylerse güzel eyler.


Hayatta hiçbir şey boşuna değildir. Abes değildir, tesadüf değildir. Her şey yerli yerindedir. Yaşanan şeyler öyle olması gerektiği için yaşanmıştır. Ve bu olumsuzlukları yükselme rampası olarak kullananlar buradan çıkabilir. Gelin biraz da soruların gücü ile neleri güzelleştirebiliriz onlara bakalım. Güçlü sorular sorarak neleri değiştirebiliriz? Belki de tüm hayatımızı. Bu durumdan daha iyi bir duruma geçmem için neler mümkün? Bu durumu nasıl fırsata çevirebilirim? Buradan almam gereken ders nedir? Bu ve bunun gibi sorular bizleri çözüme yaklaştıracaktır.  Hayatımızın iyiye gitmesini de sağlayacaktır. Soruların gücü elbette bu kadarla sınırlı değil. İstediğimiz şeye ya da amaç ve hedeflerimize yönelik sorular soralım. Üniversite sınavını kazanmak için neler mümkün? İyi bir iş bulmam için neler mümkün? Bu sorunu nasıl çözebilirim.  İnanırmısınız, birgün otobüste oturacak yer bulamadım ve çok yorgun olduğum bir anda sordum. Sorumun oturabilmek için neler mümkün dedim. Bir iki dakika içinde ön tarafta bir koltuk boşaldı. Ayakta bekleyen pek çok insan var ve ben en arkadayım. İşte sorumun cevabı dedim. Kalabalıkta boş koltuğa yürüdüm ve oturdum. Sanki benim için rezerve edilmişti. Bunun gibi daha bircok konuda sorular sormaya ve cevaplarını görmeye başladım. Sorularımızın cevabının gelmesi soruya ve amaca bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Benim sorumun cevabı bir iki dakika da geldi ama üniversite sınavını kazanmak isteyen bir öğrencinin cevabı bir yılı bulabilir. Yani cevabın gelme süresi değişkenlik gösterebilir. Cevabını alamadığımız soruları ara ara tekrar sorabiliriz. Ancak geçen sürede yine bizim hayrımızadır. Şartların olgunlaşması için bu süre gerekiyor olabilir. Bizim olgunlaşmamız için bu süre gerekiyor olabilir. Kaybettiğimiz bir şeyi ararken dahi soruların gücü yardımımıza yetişir. Aslında farkında olmadan kullanıyoruz soruların gücünü. Aradığımız şey için, nereye koydum ben bunu? diye sorup işte buradaymış, diye cevapladığınmız olmuştur hepimizin. İşte bu soruları farkındalıkla ve kaliteli bir şekilde sormalıyız. Nasıl soru soracağımızı bilmiyorsak, daha kaliteli sorular sorabilmem için neler mümkün? diye sorabiliriz.


Sorulara Cevap Verme
Burada dikkat edilmesi gereken püf nokta şudur. Soruyu sorup bırakıyoruz. Bilinçaltımızın ve zihnimizin soruyu yanıtlamasına izin vermiyoruz. Soruda kalıyoruz. Sonrasında soruyu unutuyoruz. Yani onunla meşgul olmuyoruz artık. Sor ve bırak. Çünkü evrende sorumuza yanıt olabilecek sonsuz sayıda ihtimaller var. Ve Yüce Yaratıcımızın hazinesi sonsuz geniş. Bu genişlik ve sayısız ihtimaller içinden biri bizim cevabımız olacakken biz bunu sınırlandırıyoruz. Cevap veriyoruz. Kısıtlı zihnimiz ve şartlandığımız düşünce kalıplarımızla engelliyoruz kendimizi. İyi bir iş bulmam için neler mümkün? diye sorup bırakıyoruz. Hayat bize bunun için nelerin mümkün olduğunu gösterecektir. Oysa biz bunu cevaplandırırsak bilinçaltımız bunun mümkün olmadığını ya da çok zor olduğunu söyleyebilir. İhtimallerin kapısını daha açmadan kapatacaktır. Bu nedenle zihnimizin cevaplamasına izin vermeden sorup bırakıyoruz. Sonra onunla hiç ilgilenmiyoruz. Adeta olsa da olur olmasa da olur rahatlığını yaşıyoruz. İşte bu serbest bırakma cevabın bize gelmesini sağlayacaktır.

Eğer şu anki hayatımızdan memnun değilsek bir şeyleri değiştirme vakti gelmiş demektir. Değişimi kabullenmiyorsak o zaman şikayetlenmeye de hakkımız yok. Hayatımızı değiştirmek istiyorsak gelin hayatımızı soru yağmuruna tutalım. Daha başarılı olmam için neler mümkün? İyi bir anne olmam için neler mümkün? Nasıl iyi bir iş bulsbilirim? Güzel ve sağlıklı bir şekilde zayıflayarak kilo vermem için neler mümkün? Sorun, sorular sorun. Sordukça daha iyiyi bulduğunuzu göreceksiniz. Cevapları aldıkça teşekkür edin ve daha çok sorun. Kısacası sorunsuz bir hayat için doğru soruları sorun.
                                         ÜLKÜ TOKUL

6 Aralık 2019 Cuma

Nefes Amak İstiyorum



"Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" demiştir, Kanuni Sultan Süleyman. Demek oluyor ki, sağlıkla alınan bir nefesin, cihanda karşılığı yoktur. Nefes ile sağlık yakından ilişkilidir. Sağlıklı olmak için nefes almak veya nefes alabilmek için sağlıklı olmak. Hangisi olursa olsun bir nefesin değeri hiçbir şeyle ölçülemez. Peki bizler sayılı nefeslerimizi doğru kullanıyor muyuz? Evet pek çoğumuz doğru nefes alıp vermiyoruz. Biz de bu yazımızla bir farkındalık oluşturarak herkesin nefesine odaklanmasını istedik. Doğru nefes alışverişi nasıl olur? Nefes egzersizleri nelerdir? Nefes neleri etkiler? Hep beraber okumaya ne dersiniz?

Doğumumuzla almaya başladığımız ilk nefesimizi, ölümümüz ile son nefes olarak vereceğiz. Yani hayatımız bir nefes alışımız ile başlar son nefesimizi verişimizle biter. Bu iki nefes arasındaki sayılı nefeslerimizin kalitesi, alışveriş şekli ise karakterimiz hastalıklarımız yaşam biçimimiz ile direkt ilişkilidir. Öfke anımızda kısa ve sık aldıgımız nefesler, huzurlu anlarda aldığımız derin ve uzun nefesler duygu durumumuzla nefes alışverişimizin ilişkisini gösterir. Kadınlar ve erkeklerin nefes alış verişi farklıdır. Bir bebeğin nefes alış verişini hepimiz görmüşüzdür. İşte bebekler en doğru nefes alış verişini gerçekleştiriyor. Hem diyafram hem de akciğer nefesi alıyorlar. Ancak zamanla çevrenin etkisiyle karakteri duyguları değişir. Buna göre de nefes alış veriş şekilleri değişir. Bizlerin nefes alış şekli de zamanla değişerek bozuldu. Yanlış nefes almaya başladık. Ancak bunun için hala çok geç değil. Nefes egzersizleri ile doğru nefes almayı öğrenebiliriz.


Doğru Nefes Almanın Önemi

Evet doğru nefes almak diyaframımızı doğru kullanmak ile alakalıdır. Diyafram nefesi dediğimiz nefes şeklinde hem karnımız hem akciğerlerimiz havayla dolar. Bunu nefes egzersizleri ile geliştirebiliriz. Konuşmacılar, müzisyenler, sporcular, nefes egzersizleri ile doğru nefes almayı öğrenirler. Normal hayatta ise hepimiz nefes egzersizlerini kullanarak diyafram nefesi almayı öğrenmeliyiz. Çünkü doğru nefesle stres, öfke, anksiyete, hiperaktivite veya depresyon gibi birçok psikolojik rahatsızlık ile başaçıkabiliriz. Birçok fiziksel rahatsızlık da yine doğru nefes egzersizleri ile tedavi edilebilir. Çünkü doğru nefesle vücudumuza daha çok oksijen girer. Kanımız bol bol oksijenlenecektir. Bu da bütün hücrelerin oksijen almasını sağlayacaktır. Dolayısıyla beynimiz oksijenlenecek. Düşünme ve dikkat kapasitemiz artacaktır. Kas tutulmaları ağrılar ve yorgunluk hissimiz azalacak ya da tamamen yok olacaktır.


Doğru Nefes Almayı Öğrenelim

Şimdi nefes egzersizleri nasıl yapılır onlara bir göz atalım.

1. 4-7-8 Nefes Egzersizi

Etkili bir nefes egzersizi olan bu teknik, oldukça kolaydır. Her zaman her yerde yapılabilir. Rahatlatıcı bir tekniktir. Bu tekniği uygularken sırtımızı düz tutalım. Ağzımızı kapatarak burnumuzdan nefes alalım. Dilimizi hareket ettirmeden ön dişlerimize dayayıp sabit tutalım. Nefes alırken içimizden dörde kadar sayalım. Daha sonra yediye kadar sayarak nefesimizi içimizde tutalım. En sonunda ise nefesi ağzımızdan püf sesi çıkararak verelim. Nefesimizi verirken içimizden 8'e kadar sayalım. Bu şekilde arka arkaya 4 nefes alarak 3 tur olarak tekrarlayalım. Öfke, stres, korku ve birçok duygu durumunda bu nefes egzersizi bizi sakinleştirecektir. Bu egzersizleri yaparken ilk zamanlarda baş dönmesi ya da sersemleme hissedebilirsiniz. Bu normaldir. Telaşlanmayın. Vücut çok oksijen ile karşılaşınca bu tepkiyi verebilir. Yükseklere çıktıkça da oksijen fazla olacağı için vücut yine aynı tepkiyi verecektir. Bu durum bütün nefes egzersizleri için geçerlidir.


2. Eşit nefes alıp verme tekniği
Bu teknikte ise nefes alırken 4'e kadar sayıp yine verirken 4'e kadar sayalım. Burnumuzdan nefes alıp verelim. Uyku öncesi yapılan bu egzersiz aklımızdaki düşünceleri dağıtır. Uykuya rahat dalmamızı sağlar. Sinir sistemimizi rahatlatır.

3. Dönüşümlü nefes tekniği
 Bu nefes egzersizi karar almamız gereken anlarda dinamik olmamız gereken zamanlarda oldukça etkilidir. Bir fincan kahve gibi uyarıcı etkiye sahiptir. Uyanıklığımızı artırır. Sol baş parmağımız ile sol burun deliğimizi kapatalım. Nefesimizi alalım. Şimdi sağ baş parmağımızla sağ burun deliğimizi kapatalım. Sol burun deliğimizle nefesimizi verelim. Diğerinde ise tam tersini yaparak nefes alıp verelim. 10 dakikaya kadar bu çalışmayı yapabiliriz. Huzur ve denge geldiğini göreceğiz.

4. Kafatası parlatan nefes tekniği Vücudumuzu ısındırmak, yorgunluk veren enerjilerden temizlemek, beynimizin uyarılması ve uyandırılmasında oldukça etkili bir nefes tekniğidir. Derin ve yavaş bir nefes alırız. Karın kaslarını zorlayarak nefesimizi sonuna kadar veririz. Bu nefes tekniğinde, nefesimizin hepsini burundan alıp veriyoruz. Toplam 10 nefes alıp verebiliriz. Uyanırken ve vücut ısısını artırmada bu nefes tekniğini kullanabiliriz.

5.Uyarıcı nefes tekniği
Bu nefes tekniğinde kısa kısa ve hızlı hızlı nefes alıp veririz. Saniyede bir kaç nefes alıp verebiliriz. İlk başlarken çok fazla yapılırsa sersemletebilir. Bu nedenle az başlanıp yavaş yavaş artırabiliriz. 15 saniyeden fazla yapmamak iyi olacaktır. Bu nefes tekniğiyle iyi hir egzersiz sonunda görülen etki görülür.

İyi ve doğru nefes egzersizleri ile hayatımızda bir çok şey değişebilir. Hayat enerjimiz yükselir. Motivasyonumuz, dikkatimiz ve odaklanmamız artar. Stres, öfke, anksiyete bozukluğu , depresyon, uykusuzluk, yorgunluk, kas gerginliği unutkanlık gibi daha birçok probleme iyi geldiğini görebiliriz. Hayatımızda birşeyleri şeyleri düzeltmek istiyorsak işe nefesimizi düzelteltmekle işe başlayabiliriz. Dogru bir nefes hayat kalitemizi artırarak mutlu bir dünyanın kapılarını bize açacaktır.
                                               ÜLKÜ  TOKUL
   

Masumiyet ve Beyaz renk

Beyaz, renk bilimciler tarafindan bir renk olarak görülmez. Tüm renkleri yansıtır. Temizliğin masumiyetin ve saflığın simgesi olan beyaz...